Burun Dolgusu

Revizyon Burun Estetiği Ameliyatı Yerine Burun Dolgusu Ne Zaman Tercih Edilir?

Yakın zamanda yayınlanan bir kiatp bölümü olan “The Art of Camouflage: When Can a Revision Rhinoplasty Be Nonsurgical” isimli makalede revizyon burun estetiği ve dolgu ile revizyon burun estetiği hakkında aşağıdaki kısa bilgilere yer verildi:

“Rinoplasti ameliyatlarının % 5-20 arası revizyon oranlarına sahip olduğu bilinmektedir. Cerrahi revizyonlar anestezi ve skarlaşma riskini içerir.  Revizyon burun cerrahisi göz önüne alındığında hastalara cerrahi olmayan alternatifler sunabilir. Enjeksiyonlar, ameliyat için çok küçük ancak hastaya rahatsızlık veren asimetriyi iyileştirme / simetrikleştirme / deformitelerin kamuflajını sağlamak için yapılabilir. Enjeksiyonlar farklı dolgu malzemeleri kullanılarak yapılabilir, ancak bu tedaviler aynı zamanda doğal riskler de taşımaktadır”.

Buru dolgusu uygulaması, burun estetiği ameliyatlarının tüm sonuçlarını sağlayamasa da; ofis şartlarında yapılabilmesi, hastaların anestezi almaması, çok uygun fiyatlı olması, cerrahi risklerden kaçınılması gibi birçok avantajı mevcuttur.

Burun dolgusu ile burundaki tüm deformitelerin giderilmesi mümkün değildir. Ancak yukarıdaki makalede vurgulandığı gibi, “muhteşem bir burun elde edilmesi” yerine “çok daha güzel görünen bir burun elde edilmesi” amaçlanılarak mevcut sorunlu alanlara dolgu enjeksiyonu yapılabilmektedir. Ameliyat dışı burun şekillendirme yöntemi olarak belki en sık yapılan işlem olan “dolgu ile burun estetiği”, önceden ameliyat yapılmış ve estetik kusurları bulunan burunlarda, ameliyat dışında hastalara seçenek sunulmasını sağlamaktadır. Özellikle burun dolgusu için kullanılan en eski ve belki en çok araştırma yapılmış olan “hiyalüronik asit – HA” içeren dolgulşarın tekrarlayan uygulamalarında sonra çok daha iyi sonular elde edilebilmektedir.

Dolgu maddeleri olarak bilinen enjekte edilebilir hidrojeller, yüzün şekillendirilmesi veya yüzdeki yaşlanma belirtilerini tedavi etmek için, örneğin yüzeyel kırışıklıkları düzeltmek veya yüzün bazı kısımlarını yeniden modellemek suretiyle yaşa bağlı atrofi ve pitozu palyat etmek için estetik tıpta yaygın olarak kullanılmaktadır. Halihazırda, HA dolgu maddeleri farklı amaçlar ve sıkılık ve partikül büyüklüğü gibi değişen jel özelliklerine sahip bulunmaktadır. Bu enjekte edilebilir hidrojellerin arasında, hiyalüronik asit (HA) dolgu maddeleri dominant ve tartışmasız bir konuma sahiptir. HA tedavilerindeki artan ilgi ve dünya çapındaki pazardaki mevcut HA dolgu maddelerinin sayısının artmasıyla, estetik sonuçları ve güvenliği optimize etmek için tıp camiasının bu ürünlerin arkasındaki bilimi daha iyi anlaması için güçlü bir talep var. Mevcut HA dolgular, farklı üretim teknolojileri, farklı HA konsantrasyonları, farklı çapraz bağlı üç boyutlu ağ yapıları, lifli HA ağlarının farklı gözenek boyutu dağılımları ve farklı birleşim seviyeleri ile tasarlanmıştır.

Etkili ve kalıcı kullanım için, tüm hiyalüronik asit (HA) dolgu maddeleri, endojen hiyalüronidaz etkisine karşı daha yüksek direnç sağlamak üzere çapraz bağlama yoluyla HA modifiye edilmiştir. HA’nın hızlı bozunmasını önlemeye ek olarak, kullanılan tescilli çapraz bağlama tekniği, HA’yı spesifik reolojik özellikler ile sağlar ve farklı tedavi endikasyonları ve enjeksiyon derinlikleri için uygunluğunu etkiler.