İnfluenza virüs enfeksiyonuna bağlı ortaya çıkan gribal enfeksiyonun engellenmesi ya da hastalıkla ilişkili komplikasyonların azaltılmasında grip aşısı etkili iken; farklı virüslere bağlı olarak ortaya çıkan grip benzeri üst solunum yolu enfeksiyonu şeklindeki hastalıklarda etkinliği yoktur. Grip aşısının ne kadar etkili olduğunu saptamak oldukça zordur. Bunun nedeni: – Influenza virüsünün sürekli antijenik özelliklerini değiştirmesi – Yıllar
Grip aşısı uygulaması, influenza virüs enfeksiyonu ve potansiyel ciddi komplikasyonlarının önlenmesinde en etkili yöntemdir. Özellikle yaşlı ve bağışıklık sisteminin gücünü azaltan hastalığı olan ya da ilaç kullanan insanlarda, grip aşısının gribe bağlı ölüm oranlarını ve hastanede kalma sürelerini azalttığını gösteren çalışmalar mevcuttur. Grip aşısının özellikle gebelerde ve 6 ay-18 yaş arası çocuklarda, yaşlı ve bağışıklık
Son derece değişken bir yapıya sahip olan grip virüsüne karşı korumak için bir yıl boyunca insan vücudunu bağışıklama amacıyla hazırlanan aşıdır. Her sezonda hazırlanan grip aşısı üç grip virüsü içermektedir: 1. influenza tip A H3N2 alt tipi virüs suşu 2. influenza tip A alt tipi H1N1 (mevsimsel) virüs suşu 3. influenza tip B virüsü suşu
Amerika’ da aile hekimliği birliği, kanser enstitüsü, besin ve ilaç endüstrisi kurumu, enfeksiyon hastalıkları önleme komitesi gibi birçok ciddi sağlık kuruluşu ya da sağlık örgütü tarafından Human Papilloma Virüs (HPV) aşılamasının yapılması gerektiğine dair yazılar yayınlanıyor. Domuz gribi aşısı ile ilgili abartılı söylemlerin karşısında görüş bildiren bu kuruluşlardan bazıları, HPV aşılamasını destekliyor. HPV aşısı ile
Kostik (yakıcı) ve korozif (aşındırıcı) maddeler yanlışlıkla ya da intihar amacıyla içildiklerinde, geçiş yolları boyunca çeşitli kimyasal reaksiyonlarla doku hasarına neden olabilirler. Kostik madedelerin başında asidik (kezzap [nitrik asit], tuz ruhu [hidroklorik asit], kireç çözücü, civalı solusyonlar, fenol gibi …) ve alkali (çamaşır suyu [sodyum hidroksit]) maddeler gelmektedir. Bu maddeler ağız yoluyla alındıklarında, ağız ve
Bademcikler (tonsiller) ve geniz eti (adenoid) yaşamın ilk yıllarında büyümeye başlarlar ve genellikle 5 yaşına kadar giderek büyürler. Bu büyüme üzerinde, dış çevresel faktörler, genetik yatkınlık allerji gibi farklı mekanizmalar etkili olabilir. Bademcik ve genzi eti genellikle 9 yaşından sonra küçülmeye başlarlar. Bademcik ve geniz etinin aşırı büyüdüğü çocuklarda, havayollarında aşırı daralmaya bağlı olarak çeşitli
Ses, son derece değerli bir kaynaktır ve iletişimin en sık kullanılan biçimidir. Sesimiz, hem sosyal etkileşim için hem de çoğu kişinin mesleksel faaliyetleri için paha biçilmezdir. Sesinize doğru bakım yapmanız ve sesinizi doğru kullanmanız size, tüm ömür boyunca sağlıklı bir ses sahibi olmak için en iyi şansı verecektir. Sesle ilgili fark edilebilen sorunlar: – Ses
Geniz eti, burun deliklerinin arkasında bulunan lenf dokusu yapısında, çevresel yabancı partikül ve mikroplarla temas eden bir yapıdır. Bazı durumlarda, basit üst solunum yolları enfeksiyonları ile birlikte bu doku enfekte olabilir. Genit eti iltihabının bulguları sırasıyla: – İltihabı burun akıntısı – Geniz akıntısı – Ateş – Öksürük Geniz eti iltihabı, genellikle sinüzit ve orta kulak
Bademcikler (tonsiller) ve geniz eti (adenoid) yaşamın ilk yıllarında büyümeye başlarlar ve genellikle 5 yaşına kadar giderek büyürler. Bu büyüme üzerinde, dış çevresel faktörler, genetik yatkınlık allerji gibi farklı mekanizmalar etkili olabilir. Bademcik ve genzi eti genellikle 9 yaşından sonra küçülmeye başlarlar. Bademcik ve geniz etinin aşırı büyüdüğü çocuklarda, havayollarında aşırı daralmaya bağlı olarak çeşitli
Laringomalazi, konjenital oalrak, larinks (gırtlak) kıkırdaklarının anormal yumşak olmasına bağlı olarak nefes alındığında, gırtlağın üt kısmının (supraglottis), kollapsı (çökerek kapanması) durumudur. Laringomalazi, en sık görülen larenks anomalisidir. Erkeklerde iki kat daha sık görülür. Nefes alırken gırtlaktaki kollapsa bağlı olarak solunum esnasında zorlanmaya bğlı ses çıkar, “stridor” olarak adlandırılan bu durum genellikle 6 aylık çocuklarda en